Yerel seçim nasıl kazanılır?

1965 seçimlerinden itibaren, seçimi kazanan partinin, seçimi nasıl kazandığı; kaybeden partinin de neden kaybettiği konusu hep merakımı celbetmiştir. 

Gençliğimde, 1970’li 80’li yıllarda bunu ağırlıklı olarak partinin taban yapısına, liderinin performansına/karizmasına ve aday/adaylara bağlayarak analiz ederdim. 1970’li-80’li yılların sosyo-politik anlayışında da bu yöntem oldukça sağlıklı bir yöntemdi. Toplumun ideolojik ayrışması bunda en önemli bir etkendi. Şöyle bir örnek verirsem, bu ideolojik ayrışmanın ne kadar güçlü ve ayrıştırıcı/ötekileştirici olduğu daha rahat anlaşılır. 

Birbirine rakip iki siyasi partinin il veya ilçe teşkilatları bırakınız aynı binada, aynı sokakta olmasını, aynı semtte bile olamazdı… Hatta ideolojik ayrışmayı partinin ideolojisi hâline getiren siyasal hareketlerin il ve ilçe teşkilatları rakip partinin tam zıddı olarak şehrin en uzak semtlerinde olurdu… Daha net anlaşılsın, örneğin MHP’nin il teşkilatı şehrin bir ucundaysa, CHP’ninki öbür ucunda olurdu. Ve bu iki partinin bilinen/tanınan taraftarları, rakip partinin teşkilatlarının bulunduğu veya o partinin tabanının güçlü olduğu semtlerde gezemezlerdi… 

Sosyo-politik taban yapısının ideolojik esarete mahkûm edildiği 1970’li 80’li yıllarda tabii olarak seçimde liderin karizması ve adayın ideolojik duruşu seçimi kazanmada ve kaybetmede en önemli etkendi. 

1980 sonrası, özellikle rahmetli Özal’ın ideolojik saplantıya adeta savaş açarak, hizmet anlayışını siyasal alana taşıması, dört eğilimi birleştirme çabaları, bu ideolojik körlük anlayışının siyaset üzerindeki vesayetini sarstı… Dün, birbirlerinin rakibi değil, adeta düşmanı olan partiler bir araya geldiler. Seçimlerde işbirliği ve ittifak yapmaya başladılar. 

Bu anlayış, yavaş yavaş oturdu, gelişti ve günümüzdeki ortamı hazırladı. Artık en sağdaki parti en soldaki parti ile, laikliği bayrak yapan parti, dinî değerleri öne çıkaran parti ile seçimlerde rahatlıkla işbirliği yapabilmektedir. Bu partilerin tabanları da bu işbirliğine uyum sağlamaktadırlar… 

Bu giriş biraz uzun oldu ama, özellikle genç seçmenler için gerekliydi. Şimdi artık günümüze gelebiliriz. 

Çarşamba günü devam edeceğim.